İçeriğe git

Ana menü:

DEDELER KURULTAYI

KÖYÜMÜZÜ TANIYALIM

Köyün tarihinde dikkat çeken önemli bir noktada; 1915 yılı güzünde 40’ın üzerinde Seyit Ocağının katıldığı bir “Dedeler Kurultayı” Mineyik köyünde toplanarak, Birinci Dünya Savaşına katılma kararı almıştır.

Sakallı Hüseyin Dede, Hacı Bek taş Veli Postnişini Ahmet Cemalettin Çelebiden aldığı emir üzerine 1915 yılı güzünde Mineyik Köyünde 40'ın üzerinde Seyyid Ocağı'nın katıldığı bir "Dedeler Kurultayı'' düzenler.
Mineyik'te Seyyid Ocaklarının toplanmasının iki temel nedeni vardır: Birincisi: 1 Ağustos 19l4'te Seferberlik ilan edilerek, fiilen Birinci Dünya Savaşı'na katılma kararı alınır. Bu nedenle Osmanlı Padişahı Sultan Reşat ile İttihat ve Terakki önderleri Talat ve Enver Paşa'lar Ahmet Cemalettin Çelebi'ye, Alevi-Bektaşilerden oluşacak gönüllü bir "Mücahidin Alayı" kurmasını ve başına geçmesini önerirler. Bu öneri Çelebi tarafından kabul görür. Bütün Seyyid Ocaklarına, Alevi Aşiretlere durum bildirilir. Mineyik Toplantısı'nın birinci sebebi bu olup, Mücahiddin Alayı'na asker ve yardım toplanır..
İkinci nedene gelince, 1826 Yeniçeri katliamından sonra Bektaşi Tekkeleri ve Alevi Dergahları kapatılmış, Dedeler ve Babalar sürülmüş, yolak zinciri kopmuştur. Mineyik Seyyid Ocaklarının toplantısının bir amacı da; "Dedelik Kurumu" yol zincirinin, Mürşid-Pir-Rehberlerinin yeniden oluşturulmasıdır.

Toplantıya davet edilen ve saptayabildiğimiz Seyyid Ocakları arasında şunlar, temsilcileriyle "Kurultaya" katılmışlardır:
"Ağuçan, Kureyşan, Şeyh Hasan, Kara Pir Bad, Baba Mansur, Üryan Hızır, Hıdır Abdal, Battal Gazi, Sinemil, Hubyar, Güvenç Abdal, Piri Baba, Derviş Cemal, Garip Musa, Gözü Kızıl, Hüseyin Abdal, Dede Kargın, Şıh Bahşiş, Şeyh Ahmet, Şah İbrahim, Pir Sultan, Şah Şaddı, Hızır Samut, Saru Saltuk, Çoban Abdal, Şeyh Delil Berhican, Haydar Baba, Sey-yit Sabur, Celal Abbas, Zeynel Abidin, İmam Rıza, Koyun Baba, Şıh Çoban, Veli Baba, Koca Leşker, Abdal Musa, Ali Baba, Hüseyin Gazi, Hasan Dede, Koç Baba, Dedemoğlu.


Toplantıda Cemalettin Çelebi'yi ve Hacı Bektaş Veli Ocağı'nı temsilen bir Çelebi de bulunur. Bu ikinci oturumda alınan kararlardan birincisi; Hacı Bektaş Veli Ocağı'nın "Velayet Makamı" olduğu kabul edilerek, temsilcisi ve Mürşid-i Kamil olarak da Ahmet Cemalettin Çelebi, "Anadolu'daki tüm seyyidlerin başı olarak" tescil edilir ve Seyyitler kurulunca onaylanır. İkincisi, Seyyid Ocakları'nın talipleri köy-köy, kasaba-kasaba belirlenir. Üçüncüsü toplantıya iştirak eden Seyyid Ocakları'nın "Mürşit-Pir-Rehber" bağlantıları düzenlenir. Dördüncüsü: Ocakzade Dedeler'in öğretim ve eğitimlerinin iyi yapılarak gençleştirilmesi yönünde fedakarlık yapılması kabul edilir. Bu bağlamda Şeyh Hasan ve Ağuçan temsilcilerinin önerisiyle ve Seyyidler Kurulu'nun kararıyla, toplantıda bulunan bütün Seyyid Ocakları'nın "Mürşid"i olarak küçük yaşta olmasına karşın "Doğanzade Seyyid Hüseyin" benimsenir. Eğitimi için özel öğretmenler tutulması ve tahsisatlarının verilmesi karara bağlanır.

************

Hükümet tarafından 1950 sonrası yapılan isim değişikliğiyle Minayik köyü, Kuyudere Köyü ismini almıştır. Günümüzde ise Minayik ismi Mineyik olarak yörede halen kullanılmaktadır.

Kuyudere köyü Cumhuriyet’ten önce Keban’a bağlı imiş. Osmanlı imparatorluğun zayıflama döneminde köy, bir süre Nahiye(ilçe) merkezi olmuş. Köyün ileri gelenlerinden Hüseyin ORHAN (Hüseyin Efendi) nahiye müdürlüğü yapmış. Cumhuriyet’in ilanından sonra Malatya’ya bağlanmış nahiye merkezi ise Arguvan’a kaydırılmış.

Köy sınırları için de; köy çevresinde yerleşmenin çok eskiye dayandığını gösteren önemli kaynaklar vardır. Örneğin eski Tuzlak yeri:

Köyün güney kısmında Göl denen mevki nin kuzeyin de ve köyün güneyinde yer almaktadır. Yapı olarak; mezarlar doğu-batı yönün de uzanmakta. Yaklaşık 2 metre uzunluğunda 1 metre yüksekliğin de. Mezarların dört kenarın da büyük tek parça halinde blok taşlar bulunmaktadır. Blok taşları bir yönde en fazla 4-5 parça, en az 1 taneden oluştuğu görülmektedir. Mezarların baş tarafında hafiften duvara gömük iki taş bulunmakta. Ortaları ise bir insanın kafasını koyacağı şekilde, bir 50 cm genişlik bulunmaktadır. Mezarlar kazıldığından mezarların üzeri açık durumda. Açılan mezarların hemen yanında mezarları kapatmak amaçlı yapılmış 30 cm kalınlığında ve 4 m2 alan kaplayacak büyüklükteler. Yanlar 2 m fazla kenarlar 1,5 metre genişliğinde, mezarların enine uzunluğu 1 metre kadar. Ayrıca yeni kazı yapılmış mezarların olduğu alana baktığımızda mezarların toprağın 25 cm altında olduğunu görüyoruz.

Köylüler tarafından Tuzlakta yapılan kazılar sonucu bulunan para araştırılıyor ve Asurlara ait olduğu anlaşılıyor. Yani bu mezar Asurlara ait olabilir. Bunun hemen kuzeyinde ki Ören yeri ise Rum veya Ermenilere ait olduğu tahmin edilmektedir.



İçeriğe dön | Ana menüye dön